2 Şubat 2011 Çarşamba

~Saçmasapalak~

İyi günler efenim. Bugün hiç havamda değilim valla, nasılsınız falan diye sorup lafı uzatmayacağım. Canım saçmalamak istiyor çünkü. Gerçi, şimdi diyeceksiniz ki, 'olum senin her seferinde halimizi hatrımızı sorman saçmaydı zaten, hallam ya, bu kız çok atarlı be.' Hayır efenim, hiç de öyle değil(im) bi kerem! Ben gayet mutasıp ve gözü yaoi görmemiş bir aile kızıyım, kibarlıktan soruyorum yani, bayıldığımdan değil.

Her neyse.
Paramore açtım yine, sabahın köründe. Sabahın körü diyorum, çünkü ben tam şu vakit uyuyodum lan kaç gündür. Neyse, canım rp yapmak istemeyince ben de buraya geldim. Tabii Paramore müptelası olduğumu söyleyip kaçmayacağım, bir şeyler daha karalarım, napim. Uzun RPye kısa blog yazısı uymaz olum, heheyt!

Şinci, ben geçen gün uyumadan (uyuyamadan) önce bi şey düşünüyodum, sonra 'lan ben bunu bloguma yazim be' dedim. Sonra diğer tarafa döndüm, başka bir şey düşünmeye başladım. 'Aha lan bak bu da güzel bunu da yazar diğeriyle bağdaştı-' dememe kalmadan diğerini unuttuğumu farkettim. Sonra sırtüstü yazığ gözlerimi tavana diktim. Baktım, baktım, baktım... Düşündüm de bayaa bi tabii, öbürünü hatırlamaya çalıştım. Gelgelelim hatırlayamadım, ikinci düşündüğümü de unuttum. Dımdızlak kaldım anlayacağınız.

Dün Nietzsche Ağlandığında'yı okuyodum -ki evet, okuduğum onyüzbinbeşyüzelli kitabı elime aldığım var mı ki bitireyim!, orada Freud adında bi adam bilinçdışı bir yaratıktan bahsediyodu. Doğru mudur ki lan acaba? Duygu da bi yaratıktan bahsettiydi; Dimes yaratığı. Yok, canavarı. Bağlantılı olabilirler bak ha, hmm.  Bak şöyle olur şimdi, A) Dimes içen o yaratığı da yutar, yaratık yukarı doğru tırmanır, beynin yumuşak bir yerine yerleşir. Orada beyinle bütünleşir, böylece sizin bilincinizin dışında bir yaratık oluşmuş olur. Yani, hem bilincinizin dışında, hem de sizin bilincinizin dışında. Öf, anlatabildim galiba?

Bir seçenek de şöyle olabilir bak, B) Dimes için o yaratığı da yutar(evet burası aynı), sonra o yaratık sindirilir, içindekiler kana karışır, kan beyne gidince orada bir cızırdama etkisi yaratır, böylece bilincinizin dışındaki bilinçdışı varlığın onyüzbin parçacığı beyninizi kaplar. Bu daha mantıklı gibi sankim, öyle dimi yani? Bi kere yaratık yukarı tırmanabilseydi kusardık v.v

~~~~~~

Opera çok hoşuma gidiyor arkadaşlar. Evet, opera. Hatta ilk önce opera dinliyorum, sonra Rammstein açıyorum, kafam bi güzel oluyo. Neysem, bi de babam beni bağlama şeysine yazdırdı. Kardeşimi ve beni. Beni. BENİ. Beni beni lan, BENİ~! Aslında zevkli bi şey biliyo musunuz*-* Yani, 'ıyy, türkü mü söylüyon lan sen?' falan moduna girmeyin sakın. Bağlamanın her sesi çıkartabildiğini biliyor muydunuz? Öhöm, neyse konumuza dönelim, şimdi hem bağlama, hem opera birazcık da zor oluyo gibi lan. Yani, ne bilim lan, elimde bağlama, soprano olmuşum falan. Aasdsafsadasfdsa =D Ama zoru başarıcam olum u.u Hem biliyo musunuz, uzun havalar da çok benzer operaya. 'DiiiiiiİİİİİiiiiiiİİİİİiiiiiLLLLeeeeeYYYYYY amaaaaaaaaağğğğğğn~'

Ama daha kimse bilmiyo bunları biliyo musunuz? Yani, bi Damla biliyor. Gerçi saklamıyorum da, bi türlü söyleyecek zaman olmuyor. Hep başka bir gündem oluyor, 'aaa bu arada lan...' moduna geçemiyorum. Geçemem de yani. Yüzsüzlük gibi olur o zaman. Öf en iyisi adam oliim ben v.v

~~~~~~

Aslında anlatacak çok şeyim var biliyo musunuz*-* Ama anlatmam. I ıh, valla anlatmam. Size niye anlatim bi kere be*a ah, deli mi ne*, gider cicicanlarıma anlatırım ben u.u Ho-ho-ho!


Ay yeter bu kadar =_= Hadi bay bay canım, hadi baaaay~!>.<

1 yorum: