6 Eylül 2010 Pazartesi

~Aya'dan İnciler~

Yine yalnız yürüyordum. Rüzgarın saçlarımı havalandırıp bir kırbaç misali sertçe omuzlarımı ve yanaklarımı döverken, gecenin ılık kollarına kendimi bırakıyordum.Yıllardır olmayan kalbimin atışları, o an yürek burkacak kadar acı ve hızlıydı. Bitmesini dilediğim bu işkence türünün bir başlangıç olmaması için başka başka duygulara tutunup ümit etmekten başka çarem olmadığı gibi, kendi boş dünyamı ilk defa kederle doldurup üste çıkmak zorundayken, kendimi yüzdüğü okyanusta bir balıkçının ağına takılan küçük bir balık gibi hissediyordum. Okyanusum, uçsuz bucaksız boşluğum... Peki, kimdi beni karaya çıkaran? Okyanusumun ışık görmeyen ücra köşelerinde filizlenip neredeyse su yüzeyine kadar uzanan aşkım mıydı, yoksa beni sarıp sarmalarken takıldığı teknenin pervanesinin; göremediğim, ulaşamadığım, bakamadığım yerlerde onu paramparça etmiş olabilme olasılığı mı? Yine beni güneş ışınlarının altından kurtarıp karanlık sularıma atacak birileri yok muydu ki hiç? Bulunmaz mıydı; iyi bir balıkçı, bu hayalet okyanusta bir başıma olan beni dindirip susturabilecek bir umut parçası? Olamazdı, kimse canına susamazdı belki de durduk yere, benden başka? Eceliyle dertleşebilecek kadar kim inanmazdı, sevmezdi gayri bu dünyayı? Ben, varlığı inkar ederken diğerleri değer veriyor, boşluk saplantımı daha da körüklüyordu. Bu hayattaki tek amacını ve var oluş sebebini unutan bir insan, daha ziyade bir canlı... Duygu ve düşüncelerimden çok hissiyatlarıma tercüman olan bir iki söz geliyordu aklıma, tenimi ürpertecek... "Hiçbir şey yoktur. Bir şey olsaydı da bilemezdik. Bilseydik de başkalarına bildiremezdik." Haklıydı. İki gözümün bana bahşedilme nedenini kimse tam anlamıyla bilemezdi, ama ben nasıl kullanacağımı bilebilirdim. Nietzsehe'nin nihilizminden ve inkârcı varoluşumun ateist nihilizminden güç alarak görüşümü olgulardan olaylara, hayallerden gerçeklere ve belli kuram ve bilgilerden düşüncelere odaklamıştım, özgür iradeye. Kendi doğrularım ve tek varlığım olan boşluğum yeterliydi bunun için bana...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder